27 Ağustos 2014 Çarşamba

Kahvaltı Keyfiniz Hiç Bitmesin


Günün ilk ve en önemli öğünü olan kahvaltının birbirinden önemli faydaları var, ancak en az faydaları kadar ilgimizi çeken o enfes pazar sabahı kahvaltılarından da bahsetmeden olmaz diye düşünüyorum. Mis kokulu kızarmış ekmekler, çeşit çeşit reçeller, beyaz peynir, kaçar peyniri, siyah ve yeşil zeytin, domates ve salatalıktan oluşan leziz bir salata, sahanda yumurta ve belkide çok daha fazlası... İşte böylesine leziz yiyeceklerin olduğu bir sabah kahvaltısını da ancak şık kahvaltı takımları ile sunarak damak tanıdınız kadar, göz zevkinize de hitap edebilirsiniz.

Peki ya kahvaltının vazgeçilmezi olan çay? Yukarıda da yazmıştık, o enfes kokusuyla bergamotlu bir çayı ince belli cam bardaktan içmek gibisi var mıdır? Çay içmenin sıradan bir şey olmadığı, adeta bir ritüel halini aldığı aldığı kültürümüzde, ince belli çay bardağı olmadan çay içmenin zevkini alamadığını iddia eden birçok kişi var. Bunun sonucunda da kahvaltı takımları ile uyumlu çay seti modelleri üretilmeye başlanmıştır. Özellikle kendinden desenli çay bardaklarının son derece güzel olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca vintage etkilerinin göze çarptığı kurabiyelikli çay bardaklarının da bir hayli gözde olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz.

Bir mutfağın olmazsa olmaz servis araçlarından olan kahvaltı takımları ve çay seti modelleri, hem kendimize hem de evimize gelen misafirlere birbirinden hoş sunumlar yapmamızı sağlayarak yemek yemeyi bir zevk haline getirmektedir. Ancak elbette herkesin maddi açıdan bu takımlara ulaşabilmesi kimi zaman mümkün olmuyor. İşte bu noktada Evidea'nın online alışveriş sitesini ziyaret etmenizi öneriyoruz. Çünkü Evidea'nın internet sitesinde her zevke ve keseye hitap eden birçok farklı modeli inceleme fırsatına sahip olabilirsiniz.


Hayalimdeki Mutfağa Kavuştum!


Yeni evli bir bayanım. Eşimle yaşayacağımız evi seçerken en çok mutfağa dikkat ettim diyebilirim. Çünkü şimdiye kadar hep küçücük mutfaklardan sıkılmış durumdaydım. Artık hem rahat etmek, hem de mutfağımda sofra hazırlayabilecek kadar geniş bir alana sahip olmak istiyordum. Bu nedenle çok ev gezdik, hatta çok yorulduk belki ama bu çabalarımızın sonucunu da hayallerimizdeki eve sahip olarak aldık. Bir kere evim gerçekten geniş! Özellikle de mutfağım!

Ev eşyalarının seçim süreci ve ev dekorasyonu aşamasını uzun uzun anlatmak istemiyorum. Ancak mutfak dekorasyonumu anlatmadan da geçemeyeceğim. Bir kere mutfağım geniş olduğu için güzel bir mutfak masası ve sandalyelerden satın aldık. Onları da çiçeklerle süslediğim penceremin önüne yerleştirerek güzel bir yemek yeme alanı oluşturduk. Mutfağım zaten geniş olduğu için, mutfak dolaplarımı koyu bordo renginden seçtim. Setim ise elbette beyaz olarak alındı ve bu ikisi gayet güzel bir kombin oluşturdular. Sonrasında fırın, set üstü ocak, mikro dalga fırın, buzdolabı ve küçük ev aletlerimi ilgili alanlara yerleştirdik. Bu noktadan sonra da mutfak dekorasyonu süreci başlamış oldu. Öncelikle mutfağım için neşeli ve genellikle cafe'lerde görebileceğiniz şirin ve minik tablolardan yerleştirdik. Daha sonra da mutfağımı birbirinden renkli örtülerde, magnetlerle ve dekoratif objelerle süsledim. Ayrıca buzdolabı için de rengarenk saklama kabı çeşitlerini de son anda koleksiyonuma ekledim diyebilirim.

Son olarak herkese ufak bir önerim var: eğer siz de mutfakla ilgilenmekten hoşlananlardansanız, mutlaka hayallerinize uyan bir mutfağa sahip olmak için çabalamalısınız. 

19 Ağustos 2014 Salı

Öğrenci Evlerinin Olmazsa Olmazları Nelerdir?

Üniversiteye kadar ailesiyle yaşamış, şimdiyse ailesinden ve memleketinden uzakta yaşayan bir üniversite öğrencisiyim. Üniversitelerdeki yurt sorunu da malumunuz. Yurt bulamadığım ve buralarda hiç kimseyi de tanımadığım için mecburen tek başıma eve çıktım. Sonuç olarak; şu anda yalnız başıma yaşarken, bugüne dek hiçbir ev işinde anneme yardım etmemiş olmamın cezasını çekiyor ve tabii ki pişmanlığını yaşıyorum.
Temizlik, yemek, bulaşık, çamaşır, alışveriş, fatura vs. derken annemin kıymetini nihayet anlayabiliyorum.

Açıkçası en çok da annemin yemeklerini özlüyorum. Sürekli dışarıdan sipariş vermeye maddi gücüm yetmiyor ve mecburen kendi yemeklerimi kendim yapıyorum. Tek başıma yaşadığım ve yaptığım yemekleri benden başka yiyen de olmadığı için yaptığım yemekler sık sık artıyor. Neyse ki saklama kabı diye bir şey var. Saklama kabı sayesinde her gün yemek yapma derdinden kurtuluyor, yemeklerimi birkaç gün üst üste tüketebiliyorum.
Saklama kabı sayesinde her gün yemek yapmak için vakit harcamak zorunda kalmıyor, kendime ve hobilerime daha çok zaman ayırabiliyorum. Kısacası saklama kabı, bir öğrenci için son derece avantajlı bir ürün ve kesinlikle her öğrenci evinde olmayı hak ediyor. Hangi öğrenci, gününün en az 1 saatini mutfakta, yiyecek bir şeyler hazırlamakla harcamak ister ki? Yalnızca bu da değil, saklama kaplarının bir başka avantajıysa sadece yemekleri değil, peynir vb. ürünleri de bozulmaktan koruyor olması. Zaten maddi zorluklarla boğuşan bir öğrenci için, son kullanma tarihi bile geçmeden bozulmuş yiyecekler çok büyük lüks değil midir?

Bunlara ek olarak, saklama kabı, çok da pratik bir ürün. Buzdolabından çıkar, yemek masası üzerine koy, yemeğini ye ve tekrar buzdolabına koy. Koskoca tencere kirletmeye, tabakları buzdolabı poşetleriyle kapatmaya falan kesinlikle gerek yok. Buzdolabı poşetleri kadar hoşlanmadığım da az şey var galiba. Pratik olmaması bir yana, çok hijyenik de görünmüyorlar.
Sonuç olarak, şunu açıkça söyleyebilirim ki, bir öğrenci için saklama kabı demek, yemek masası zenginliği demektir. Tasarruf önemlidir, özellikle bir öğrenci için çok daha önemlidir ve saklama kapları bu iş için biçilmiş kaftan.

14 Ağustos 2014 Perşembe

Yatak İle Çalışma Odası Bir Arada


Free-lance çalışan bir metin yazarıyım ve dolayısı ile çalışmalarımı evden yürütüyorum. Gerçi evde çalışmak kimi zaman gerçekten zorlaşıyor. Çünkü genelde televizyonun da olduğu oturma odasında çalışıyorum ve zamanla dikkatim dağılıyor. Bu da yazıları vaktinde bitirememe ve verimimin düşmesine neden oluyor. Sürekli dışarıda çalışmak da açıkçası işime gelmiyor, çünkü yüksek sesli ortamlarda motive olmakta sıkıntı çekiyorum. Bu nedenle odamın bir köşesini kendim için bir çalışma köşesi olarak dekore etmeye karar verdim. 

Öncelikle cama yakın olan köşeyi seçerek oraya bir çalışma masası yerleştirdim. Kütüphanemi de hemen yakınına koydum ki çalışırken her ihtiyacım olduğunda kolaylıkla erişebileyim. Çalışma masamın diğer çaprazına da dekoratif bir raf monte ettim. Oraya da odamın dekoruna uygun dekoratif objeler yerleştirerek canlılık katmaya çalıştım. Elbette odamın çeşitli yerlerinde asılı olan tablolar ve posterler de cabası. Kısa süre sonra ortaya çıkan bu muhteşem oda, uzun zamandır içimde kaybolduğunu zannettiğim çalışma azmimi de geri getirdi ve canla başla yazılarıma sarılmama neden oldu. Gene de bir şeylerin eksik olduğu hissinden kurtulamıyordum. İşte bu hissin ne kadar doğru olduğunu da kısa sürede anladım. Çünkü odamı aydınlatacak yeterli düzeyde bir aydınlatma aracı yoktu. Bu da zamanla gözlerimin yorulmasına neden oluyordu. Hemen internete girdim ve Evidea'dan odamın tavanı için bir avize ve bir de çalışma masam için masa lambası siparişi verdim. Bu sırada Alpino mobilyaları gördüm. Artık içine sığmayı başaramadığım gardırobuma yardımcı olması için bir de şifonyer aldım. Tüm siparişlerim kısa sürede evime ulaştı ve ben de böylece hayallerimi süsleyen odaya kavuşmuş oldum. Artık motivasyonum hiç bozulmadan yazılarımı tamamlıyorum ve her yeni güne ayrı bir azimle uyanıyorum.

Son olarak yazımı okuyanlara ufak bir tavsiye; eğer siz de yaşam alanlarınızı güzelleştirecek mobilyalara uygun fiyatlarla sahip olmak istiyorsanız, mutlaka Evidea'nın online alışveriş sitesini ziyaret etmelisiniz. 

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Modayı Evinize Getirin

Padişah, Erdemoğlu Holding bünyesinde faaliyet göstermekte olan köklü bir firmadır. Uzmanlaşmış kadrosuyla ve Türkiye genelinde anlaştığı 20 bölge bayisi ile hizmet veren Padişah, tam olarak 2004 yılında satış faaliyetine başlamıştır. Padişah markası halı, yatak, baza, ev tekstili ve başlık üretimi yaparak; kendi hedef kitlesini belirlemiş ve bu yönde çalışmalarına devam etmiştir. Türkiye genelinde yaptığı çalışmalar ile bugün 3.000'i geçkin perakende satış noktası oluşturmuş ve bu noktalarda müşterilerine ayrıcalıklı ve kaliteli bir hizmet sunmanın gururunu yaşamaktadır.
Faaliyetlerine 1970 yılında, 2 adet kilim dokuma tezgâhı ile başlayan Erdemoğlu Ailesi, halıda markalaşmada önemli adımlar kaydetmiş, günümüzde ise ülkemizi 65 ülkede temsil edilen büyük ve köklü bir holdinge dönüşmüştür. 1990 yılının başından itibaren yapılmış olan yatırımlar ve başarılı pazarlama yöntemleriyle hem Türkiye, hem dünyada parça halı sektöründe lider konuma gelen Padişah, halı üretime yeni bir bakış açısı getirerek diğer markalardan bir adım öne çıkmıştır.


Öncelikli olarak Türkiye’de daha sonrasında dünyada lider bir kurum olmayı kendine vizyon olarak belirleyen Padişah, yaratıcılık ve modada söz sahibi olmayı da öncelikli ilke olarak benimsemiş bir kuruluştur. Misyon olarak ise sürekli büyüyen ve sektöre yön veren bir firma olmayı ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmayı hedef alan Padişah halı, ülke ekonomisine katkıda bulunmayı da öncelikli hedefleri arasında sıralamaktadır.

Evlerini dekore etmek isteyenler için geniş ürün yelpazesi ve Türkiye’nin her yerinde kurduğu bayi ve ana bayilikleriyle hizmet veren Padişah, birbirinden seçkin ürünleriyle herkesin bir numaralı tercihi haline gelmiştir. Bayiliklerinde yediden yetmişe herkesin evi için ihtiyacı olacak yatak örtüsü, halı, yatak gibi birçok ürüne yer veren Padişah, kaliteli ürünleri ve ayrıcalıklı hizmet anlayışıyla sektörde adından söz ettirmeyi başarmıştır. Padişah halı olarak adını Türkiye’nin yanında yurt dışında da duyurmuş olan marka, gelişerek müşterilerine en iyi ürünleri sunmaya devam etmektedir. Yenilikçi bakış açısı sayesinde modanın her zaman bir adım önünde olan Padişah, yurt dışında kurduğu üretim tesisleriyle de hızla büyümeye devam etmektedir.