Aydınlatma ve eşim

Eşimle beraber yorgun geçen bir iş haftasının sonrası sonunda kafa dinleyebileceğimiz ve stress atabileceğimiz bomboş iki güne sahip olduk. yeni ev ve ev eşyaları arayışımıza rahat rahat odaklanabilecek vakit bulduğumuza seviniyorduk. Eşim Alper ile yaptığımız cumartesi ve pazar günü planları arasında yeni ev arayışı, yeni koltuk takımları ve aydınlatma armatürleri incelemek ve beğenirsek almak vardı.

Cumartesi günü kalktık ve boğaz kenarında temiz hava eşliğinde  güzel bir kahvaltı ettikten sonra arabayla başladık ufak bir İstanbul turuna. Önce ev bakmak için internetten belirledimiz adreslere doğru kadıköy civarına gittik. Hem şehrin göbeğinde hem de doğaya saygı duyulan bir semt olduğu için ilk tercihimiz Kadıköy'dü. Gezdiğimiz ilk evin sokağını beğenmedim. Biraz köhne bir yerdi. Ama ikinci evi gezerken hem ben hem eşim resmen eve aşık olmuştuk. Ancak konu fiyata geldiğinde suratlarımız asıldı. Ve istemeden de olsa üçüncü eve doğru devam etmeye başladık. Ama üçüncü ev hiç beklemedimiz kadar şirindi ve sokak esnaf doluydu. Esnaf ruhunu seven ben ve eşim fiyatın da uygun olmasıyla bu ev ile ilgili kesin kararı vermek adına bir hafta süre rica ettik.

Kafamızda sürekli bu yeni ev vardı. Pazar günü olduğunda sakin bir ev kahvaltısından sonra biraz kafamızın dağılması için  aydınlatma konusuna yoğunlaşalım dedik. Ama aydınlatma ile hiç ilgilenmeyen eşim bütün kararı bana bıraktı ve evin bütün aydınlatma ürünlerini tek başıma seçmem konusunda biraz zorlanacağımı düşünüyorum. Belki de en iyisi aydınlatma fuarı gezip aydınlatma ürünleri satan firmaları araştırmak olacak. Keşke eşim biraz daha yardımcı olsaydı.

Aydınlatma konusu bittikten sonra ise ilk işim bornoz konusuna el atmak olacaktır. Hem kendime yeni bornoz bakacağım hem de eşime yeni havlu almayı planlıyorum.