15 Ağustos 2013 Perşembe

Ben Kanepede Yatarım

"Dizilerden, filmlerden oldukça tanıdık gelen bu cümle gerçek yaşam insanları olan bizlerin de hayatında kendine yer buldu artık. Arkadaşlarla dışarı çıkmışsındır mesela, şahane eğlenmişsinizdir öyle böyle değil. Ama gel gör ki şehir merkezine uzakta oturan bir arkadaşının gecenin kör vakti evine gitmesi için ne otobüs kalmıştır ne de metro. Eh taksi de biraz tuzlu bir yol malum, yavrucağın da o kadar bütçesi yok. E o zaman arkadaşlık öldü mü canım. Barın üç sokak ötesinde olan evinde misafir et bakalım da cümle alem insanlık neymiş görsün!

Gaza mı geldim ne? Evine buyur edersin tabii ama ekstra yatağının olmadığını da belirtirsin. İşte tam da o anda kilit cümleyi duyuverirsin:




Ben kanepede yatarım.

"Aferin iyi yaparsın. Gece vakti bana güvenip de mi bu saate kadar sokaklarda kaldın? Bir de yatağımı isteseydin de ben yataydım kanepede!" demezsin tabii seni gidi dost canlısı şam şeytanı seni!

Bu nedenle mobilya denilince akla ilk gelenler arasında zirveye oynayan kanepe seçimi yapılırken sadece estetik kaygılar değil aynı zamanda sağladığı konforu da göz önünde bulundurmalıyız. Sadece davetsiz misafirler için değil, en başta kendi rahatımız için tabii ki. Yoksa dinlenme hayaliyle eve geldiğimiz anlar, ergonomiden yoksun kanepeler yüzünden kabusa dönüşebilir.




Şu fotoğraflarda her iki halini de gördüğün kanepeyi çok beğendim mesela. Bir kere çok estetik, sade ve modern. Şık bir havası var. Aynı zamanda açılıp yatak haline geliyor olması da ekstra puan kazandırıyor bence. Yerden yüksek olması da temizlik yaparken kolaylık sağlar. Pek beğendim kendisini, evimde misafir edebilirim, hatta dilerse baş köşe onun olsun razıyım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder